Teknolojinin her alandaki gelişimini kimse takip edemez. Bunun için, tüm dünya basınını, tüm akademik yazıları saatlerce okumamız lazım. İnsan zekâsının ürünleri, gün geçtikçe insan zekâsına kafa tutar hale geliyor. Bunun en güzel örnekleri de ileri teknoloji bilgisayarlar ve robotlardır. Hala insan düşüncelerine denk bir yapay zekâ sahibi bir cihaz, daha doğrusu bir bilgisayar yok. En azından bizim bildiğimiz kadarıyla böyle. Çünkü takdir edersiniz ki süper güç olarak adlandırılan ülkelerin bu yöndeki çalışmaları genelde gizli kapaklı olarak yürütülür.
Kendi kendine düşünebilen robotların sokaklarda dolaştığını, fabrikalarda çalıştıklarını, okullarda, üniversitelerde ders verdiklerini hayal edebiliyor musunuz? Ben çok düşündüm. Bana göre bu hiç de iyi bir durum değil. Elbette teknolojiden faydalanmak yaşam standartlarını geliştirir ama ne bileyim insanın doğasına aykırı gibi geliyor bana. İnsanların yerine robotların doldurduğu sokaklarda yürümek çok da zor olsa gerek. Durum bunlarla da kalmayacak. Sürümden kazanma mantığı ile üretilen robotlarla yapılan savaşları düşünüyorum da feci sonuçlara neden olabilir. Çünkü eminim ki insan düşüncesinin bir numaralı sonucu savaşlarla güç elde etmektir. Güçlü ülkelerin bundan başka ne amacı olabilir ki. Ama evlerde bize hizmet eden robotların olması fena olmaz. Kendiliğinden sabah kahvaltısını hazırlayacak, ev ahalisinin zevkine göre yumurtaları haşlayacak, herkesin sevdiği yemekleri hafızasına alacak, 7/24 evi temiz tutacak bir robot, harika bir yardımcı olabilir. Üstelik düşünsenize maaş da vermeyeceksiniz. Hatta onun için sosyal sigorta bile yapmanıza gerek yok. Sanırım bu biraz komik oldu evet.
Teknolojinin gelişmesi ile bilgisayarlar süper bir şekilde gelişmekle birlikte, şekil değiştirerek işlevlerini de arttırmaktadırlar. Yapay zekâ, emin olabilirsiniz ki kısa bir süre içinde kendini daha fazla göstermeye başlayacak. Düşündüklerini eyleme çeviren makinelerle karşılaşmaya başlamamız yakındır. Düşünsenize, arabalarda kullanılan sensörler ile bir araba kendi kendini park edebilmektedir. Bu da yapay zeka anlamına gelir bana göre. Hatta yolda kendiliğinden gidebilen arabalar bile ortaya çıkmaya başladı bile. Eskiden filmlere görürdük bu tarz arabaları. Hatta meşhur bir dizi bile vardı bu tarz arabanın olduğu. Sürücüyle konuşup onun emirlerini yerine getiriyordu hatırlarsınız. İşte anlatmak istediğim tam da buydu. İnsan zekâsının ürünü olan bu makineler, yapay zekâları ile insanlığa hizmet için artmaya başlayacaklar.
Her şey düşünebilen bir makine hayali ile başladı aslında. Bu süreç ilk bilgisayar kadar eskidir aslında. Böylelikle kitaplarda okuduğumuz, filmlerde ya da dizilerde izlediğimiz makineler gerçeğe dönüşmek üzere. Gün gelecek makineler de düşünecek ve o zaman nasıl bir dünya içinde yaşayacağız inanın hiçbir fikrim yok. Ömrümüz yeter mi yetmez mi bilemem ama nasılsa bir gün gerçekleşecek. Sanırım öyle bir makine bizim olsa onunla dertleşmeye çalışırız. Kızar dövmeye çalışırız. Trajikomik ama gerçekleşebilecek ihtimaller bunlar. Bir Türk filminde de vardı bu. İnsan görünümlü bir robot karakteri vardı. Düşünebilen, konuşabilen, kusursuz iletişim kurabilen bir makineydi. Üzerinden belki yüz yıl geçti ama hala düşünebilen makine örneklerini göremiyoruz. Bu konuda girişimleri barındıran örnekler elbette var. Evimizdeki bilgisayarlar bile birer yapay zekâya sahiptir aslında. Bizlerdeki beynin yerini onlardaki işlemciler karşılıyor. Aklıma geldi hemen paylaşayım. Peki makineler aşık olabilir mi? Duyguları olacak mı ya da duygusal davranışlarda bulunabilecekler mi? Ne kadar becerili yapay zekaya sahip olurlarsa olsunlar, hiçbir makine duygu olmadan insanlara benzeyemez. Böyle bir şey beklenmiyor zaten haklısınız. Aslında korkutucu bir durum da olabilir. Beğensek de beğenmesek de zaman bize her şeyi gösterecek.
