Bu yazı çok mantıklı ve çok ilgi çekici, bu yüzden yayınlama ihtiyacı duydum. HÜMEYRA ŞAHİN’in yazısını aynen yayınlıyorum.
HÜMEYRA ŞAHİN
humeyra.sahin@aksam.com.tr
İnsan merak ediyor;
Varsayın ki ülke yönetimi CHP’ye kaldı. Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan. CHP’li vekiller bakanlık koltuğunda. İlk bakanlar kurulu toplantısı nasıl geçer?
İnsan gerçekten merak ediyor. 12 yıldır ne kendileriyle ilgili bir gelecek planı, ne Türkiye için bir vizyon ortaya koymuşlar. İktidar partisinin rüzgârında bir siyaset yapmışlar. Seçim meydanlarında çocukların dahi inanmadığı, bol keseden attıkları vaatleri gerçekleştirmek üzere kaynak artırmayı bırakın, mevcut bütçeyi nasıl yöneteceklerine dair bir planlamalarının olup olmadığı dahi şüpheli.
Ya da dış politikada istikametleri ne olacak? Hayal etmeye çalışalım. 12 yıl öncesinin köhne aklıyla dünyayla ilişkilerin yürütülemeyeceği açık seçik ortada. 10 yıldır köprünün altından gürül gürül sular akmış. Toplum artık alışmış, dünyanın neresine giderse gitsin itibar gören, kimlikli bir pasaporta sahip. Çıkarcı siyasal çevreler, Türkiye’nin itibarını düşürmeye çalışsalar da, dünya halklarının algısı artık bambaşka.
Latin Amerikalı da, Jamaikalı da, Koreli de biliyor artık, ‘Türkiye’nin çöl, insanlarının ise deve üstünde gezen bedevi’ olmadığını. Kendini aşmış, gerektiğinde dünyaya istikamet gösteren bir ülke olduğunun cümle âlem farkında. Dünyanın dört bir köşesinden uluslararası yolcuların, bir şekilde THY ile yolları kesişmiş. Elin adamı THY magazini açıp, üç-beş sayfa çevirse ülkenin vizyonu ortada.
Şimdi, böyle bir vizyonu, hiçbir plan ve projesi olmayan CHP nasıl sürdürecek? Geliştirecek diyemiyorum, sürdürmek dahi imkan dâhilinde değil. Ekonomiyi, dış politikayı, turizmi geçtik, eğitimi, tarımı, ulaşımı nasıl yönetecek? Hiç inanabiliyor musunuz enerji gibi stratejik bir konuda CHP’nin yerel kaynaklarla global imkanları buluşturup Türkiye lehine bir enerji vizyonu ortaya koyabileceğine? Keşke koyabilse. Türkiye’nin ihtiyaçları konusunda tüm siyasi partiler strateji ve proje yarıştırabilse…
Ya da mesela Vakıflar gibi mikro konularda CHP nasıl bir strateji izler? Vakıflar, tarihi eserler CHP için ne ifade eder? CHP’li bir siyasetçinin bu konularda hiçbir projeksiyonu var mı mesela, insan merak ediyor. AK Parti 12 yıllık dönemde restorasyonu ve onarımı yapılan vakıf kültür varlığı sayısını 98 kat artırmış, 12 yılda 4.500 vakıf eserini yeniden hayata kazandırmış. Ki, 2002 öncesi on yıllık dönemde bu sayı sadece 46. Bunun gibi defterler almayan nice başarı…
Aklınıza gelen her konuda doğru-yanlış, eksik-fazla bir vizyon, bir strateji ortaya konmuş. Buna karşılık CHP’nin aklınıza gelen hiçbir konuda ne yapacağına dair bilgimiz yok. İcraat becerisi bir yana, vizyon üretecek stratejik bir aklın işleyip işlemediğine dair belirti de yok. Gündemi, AK Parti’nin rüzgârıyla titreşen yapraklar. Ezber PR cümleleri ise, 10 yıldır tekamül etmiş bir toplumu tatmin etmiyor.
Hadi, keskin bir siyasal zekâ yanında hünerli bir yönetim kabiliyeti gerektiren tüm bu icracı alanları bir tarafa bırakalım. İç siyasette, farklı etnik grupların, farklı din mensuplarının, farklı yaşam tarzlarının bir arada yaşaması için güven veriyor mu? Terörden arınmış Güneydoğu’daki anneler için, susmuş silahların garantisi olabiliyorlar mı? İcraat yoksa bu nasıl olsun… Hâl böyleyken, CHP’nin iktidar olmasını hayal etmek imkânsız. Çünkü hayal edebilmek için bile insan biraz olsun gerçeklik kırıntısına ihtiyaç duyuyor.
Kaynak: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/varsayalim-ki-chp-iktidar/haber-406598