Sevgililer Günü nedir, kimler sevgililer gününü kutlar
14 Şubat günü, bilindiği üzere tüm dünyada sevgililer günü olarak kutlanmaktadır. Sevgililer gününün bu tarihe denk gelmesinde elbette pek çok sebep vardır. Dilerseniz doğru veya yanlış demeden birkaç sebebi sıralamaya çalışalım.
Öncelikle Antik Yunan kültüründe başlamış olan ve günümüze kadar gelen ‘Şubat ayının aşk ayı olarak sembolize edilmesi’ hadisesi bir nevi doğal üreme hadisesine dayanmaktadır. Bilindiği üzere doğada serbest olarak yaşayan canlılar, baharın başlamasından önce çiftleşirler ve bahar itibariyle doğum yaparlar.
Böylece yeni doğan varlıklar, soğuk kış günlerine değil, sıcak mevsimlere rastlar. Bu da hem yavruların daha iyi beslenebilmesini, hem de soğuk dolayısıyla hastalanmamasını sağlar.
Dolayısıyla birçok canlının çiftleşme ve üreme vaktinin Şubat ve Mart ayına denk gelmesi, bu dönemi bir nevi ‘aşk ayı’ haline getirmiştir. Tabi bu durum, söylentilerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bir diğer söylenti ise daha sağlam temellere dayanmaktadır. Sevgililer günü dünya üzerinde neredeyse tüm milletlerde ‘Valentine Günü’ olarak adlandırılır. Örneğin İngilizcede ‘Day Valentine’ Rusçada ‘ Den Valintine’ şeklinde anılmaktadır.
Roma Katolik Kilisesi’nin Aziz Valentine Bayramı olarak kutlamaya başladığı bu gün, zamanla sevgililer gününe dönüşmüştür. Bunun sebebi, Valentine sözünün sevgi ve hoşgörü anlamına gelmesidir.
Hangi pencereden bakılırsa bakılsın, sevgililer gününün son yüzyılda yoğun bir şekilde kutlandığı bir gerçektir. Öncelikle batı dünyasında başlayan sevgililer günü kutlamaları, batı dünyasının popülaritesi dolayısıyla doğu dünyasına da yayılmıştır.
Meseleye ekonomi dünyası gözünden bakacak olursak, sevgililer günü ülke ekonomilerine ve dünya ekonomisine ciddi bir hareketlilik getirmektedir. Bu özelliği ile de oldukça olumlu bir geri dönüşü olmaktadır. Ekonomide durağanlık, kabul edilebilir bir durum değildir. Durağanlık sorunu başlayan ekonomiler, ciddi krizlerle karşı karşıya kalmaktadır.
Bu sebeple ekonomik hareketlilik sağlayan her türlü etken, ekonomiye olumlu katkılar sağlamaktadır. Örneğin Kurban Bayramı hadisesinin İslam âleminde yarattığı ekonomik canlılık, milyonlarca kişinin kazanç sağlamasına ve likitideye vesile olmaktadır. Sevgililer günü ise daha büyük çapta bir ekonomik hareketlilik ve likitide getirmektedir.
İşin duygusal boyutuna bakılacak olursak, sevdiğiniz kişiye bir gününüzü ayırmanız, onu hediyelerle ve özel davetlerle mutlu etmeniz, elbette ki büyük bir jest olacaktır. Özünde insan sevdiği kişiye her zaman önem verir ve hediyeler alır. Ancak sevgililer günü gibi günlerde hayat rutin akışını takip etmez; daha farklı ve daha özel aktivitelere girişilir. Böylece hayatın yeni renkler ve yeni anlamlar kazanması mümkün hale gelir.
Elbette ki İslam âleminde sevgililer günüyle ilgili olumsuz görüşler de vardır. Bu günün Aziz Valentine Günü olarak kutlanmaya başlaması ve bir Hıristiyan geleneği ve bayramı olması, belirli tepkileri de beraberinde getirmektedir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki günümüzde popüler kültürden kaçış gibi bir durum söz konusu değildir.
Küreselleşme denilen hadise neticesinde neredeyse tüm dünya ortak kültür öğelerini yaşamaya başlamıştır. Elbette kültürler arasında belirgin farklılıklar varlığını korumaktadır. Ancak kültürlerin birbirleriyle etkileşimi de kaçınılmazdır. Unutmamak gerekir ki İslamî öğreti ‘Ameller niyetlere göredir.’ der. Bu bakımdan ülkemizde sevgililer günü kutlaması, sadece sevgilimizi veya eşimizi mutlu etmek amacıyla gerçekleştirilir. Birlikte farklı bir şeyler yaparak hayatın sıkıcı rutininden kurtulmak için sevgililer günü biçilmiş kaftandır.
Ayrıca alacağımız hediyelerle ve yapacağımız aktivitelerle harcayacağımız para, ülke ekonomimize ve dünya ekonomisine harika bir canlılık kazandırmaktadır. Sevgililer gününde dünya genelinde 1 milyar tebrik kartı satıldığını biliyor muydunuz? Sadece tebrik kartı sektörü bile bir günde kaç milyar liralık satış yapmaktadır, bir düşünün..