Made In Turkey serimize belli bir dönem ara vermiştik. İTÜ Teknokent’te bulunan ve ağırlıklı olarak artılmış gerçeklik üzerine çalışmalar yapan Pandora ile bu hasretimizi sonlandırıyoruz. Pandora İzmir Ekonomi Üniversitesi mezunları Kemal Akçalı ve Caner Soyer tarafından kurulmuş bir girişim. Biz de kendilerine Pandora‘nın hikayesini sorduk.
– Pandora nasıl ortaya çıktı?
Pandora İzmir’deki firmamın müşterisi olan bir inşaat şirketinin, bir fuar için, fiziksel maket yaptırmaya yetecek vakti olmaması üzerine ürettiğimiz bir çözüm. Yani ilk pandora uygulaması bir ihtiyacı karşılamak için (mimari makete alternatif bir sunum aracı) ortaya çıktı.
– Pandora tam olarak ne yapar?
Pandora farklı uygulamalarda hazırlanmış mimari modelleri artırılmış gerçeklik ile sunmaya yarıyor. Bizi diğer artırılmış gerçeklik uygulamalarından ayıran şey; uygulamamızın mimari sunumlar yapmak için özelleştirilmiş olması ve yüksek poligonlu mimari modelleri mobil cihazlarda yüksek performans ve görüntü kalitesiyle işleyebiliyor olması.
– Projelerin AR ya da VR teknolojisinde sunulmasının avantajları ve varsa dezavantajları neler?
Öncelikle AR’dan başlayayım. Mimari bir projeyi AR ile anlatmak, makette sunduğunuz herşeyin yanısıra animasyonlar ile sunumunuzu daha etkileyici kılıyor. Taşınabilirlik de önemli bir avantaj. Büyük inşaat maketlerini oradan oraya götürmek çok büyük masraf ve zaman kaybı.
Bunun dışında oluşturduğunuz fonksiyonlar ile (Örneğin günün farklı saatlerinde binanın nasıl ışık aldığı, kat planlarının incelenebilmesi, mimari planların incelenebilmesi vb.) maket ile anlatmanızın çok mümkün olmadığı şeyleri de kullanıcılara deneyimletebiliyorsunuz. Son olarak müşterilere inşaat satış ofislerine gitmeden de yapı hakkında bilgi edinebilme imkanını sunmak pazarlama gücünüzü arttırıyor diye düşünüyorum.
Öte yandan; mimari maketlerin gerçek olmasının verdiği his de yadsınamaz. Biz müşterilerimizin çoğunun ürünümüzü mimari maket yerine değil; ona ek bir sunum aracı olarak aldığını görüyoruz. Nispeten daha küçük firmalar ise bunu maketin düşük maliyetli bir alternatifi olarak görüyorlar.
VR ise bambaşka bir deneyim. Müşterilere henüz inşaatı başlamamış, örnek dairesi olmayan bir yapıyı tecrübe ettirmek çok etkili bir sunum şekli diye düşünüyorum. Fakat VR ile ilgili hala çözülememiş problemler var. Müşteriler kafalarına kocaman bir cihaz takmak, etrafında kablolar ile bir sandalyeye oturmak pek istemiyorlar. Üstelik kullanım süresi artınca insanda bir miktar baş dönmesi yapabiliyor.
Samsung Gear VR gibi gözlükler nispeten daha kullanışlı olmasına rağmen, bu sefer de telefonun işlemcisine mahkum kalıyorsunuz. VR gibi bir tecrübeyi düşük görüntü kalitesiyle yaşamak da pek keyifli değil.
– Pandora sadece inşaat sektöründe mi ilerlemek istiyor? Başka alanlarda da çalışmalar yapmak istiyorsa, bunlar neler?
Biz şuan için inşaat ve mimarlık sektörlerine odaklanmayı tercih ediyoruz. Ortağımın uzmanlık alanı ile benimkini birleştirecek çözümler bizi bir miktar daha farklılaştırıyor çünkü. Şuan bu alanda 2016 yılının sonuna kadar devam etmeyi düşündüğümüz pek çok proje var. En azından o güne kadar yeni bir sektörü pek değerlendirmeyeceğiz.
Tabi bazen otomotiv vb. sektörlere de butik uygulamalar yaptığımız oluyor fakat bu alanda bir büyüme hedefimiz yok.
– Şu ana kadar yapılan çalışmalarda, hangi teknoloji daha çok tercih ediliyor?
Şu ana kadar AR teknolojileri daha çok tercih edildi. Daha önce de söylediğim gibi, VR şuan için gündelik kullanıma çok uzak ve hala kullanıcı deneyimi ile ilgili bir takım problemler mevcut.
– Firmaların ve kullanıcılarının tepkileri nasıl oluyor?
Kullanıcıların tepkileri genellikle çok güzel 🙂 Özellikle bu teknolojiyle ilk defa karşılaşan insanların şaşkınlıklarını izlemek keyifli. Firmalar ise hoşlarına gitse bile biraz daha tereddütlü yaklaşıyor. Gelenekselin dışına çıkan bu tarz şeyleri uygulama hakkında küçük firmalar biraz tedirgin. İnovatif yaklaşımlar sergileyen az sayıda firma ise çok ilgili.
– Yakın zamanda bir evi satın almadan önce, evdeymiş hissinin yaratılacağı düşünülüyor mu?
Aslında sanal gerçeklik nispeten bunu yaratıyor. Tabii ki pek çok problemi de var. Bu soruya iki farklı yanıt verebilirim aslında. Bir yandan mevcut teknolojilerin hızla geliştiğinin farkındayız, diğer yandan bazı şeylerin çok şişirildiğini düşünüyorum. Örneğin Microsoft’un Hololens’i şuan için bir muamma. Gerçekte yapabildiklerinden çok uzak vaatleri var. Aynı şekilde Magic Leap’in de biraz abartıldığını düşünüyorum. Tabii ki umarım yanılırım. Bizim için faydalı olur 🙂
– İleride Pandora nasıl bilinmek istiyor?
Pandora ile ilgili hayalimiz; insanlara “en iyi mimari deneyim”i yaşatacak teknolojilerin hepsini, en kolay ve ulaşılabilir şekilde sunmak. Bizim mottomuz bu. Böyle niş bir pazarda, herhangi bir yeni teknoloji çıktığında mimarların aklına “pandora’sı ne zaman çıkar?” sorusunun gelmesini diliyoruz 🙂
Pandora artırılmış gerçeklik alanında daha çok mimariye odaklanmış bir girişim. Her ne kadar niş bir kitleye hitap etse de, teknolojinin tanınmasıyla birlikte pazarında popüler olabileceğini öngörüyoruz. Projelerin pazarlamasında çok büyük kolaylıklar sağlayacağı aşikar.
