İnsanların en çok merak uyandırarak izlediği yada takip ettiği bilinmeyen içerisinde bulunduğumuz evrendir. Bu evrenin sırlarını ortaya çıkartmak için insanoğlu senelerdir çeşitli bilimsel çalışmalar yapmış, yıldızları izlemiş, gelişmiş teknoloji ürünü teleskoplar üretmişlerdir. Bu tür cihazlar ile beraber bilinmeyeni merak etme içgüdüsüyle hareket eden insanlar edindikleri verileri hep yetersiz görmüş ve günümüze kadar gelinmiştir. Hatta bu güne kadar tam anlamıyla kanıtlanamamış bir düşünce olan insanlardan başka canlıların evren denilen sonsuzlukta yaşayabilme ihtimali bu merak duygusunu daha fazla kamçılamıştır.
Gezegenler içinde en popüler olan Mars gezegeni bu işlerle uğraşan bilim adamalarının aykırı düşüncelerine ortak olmuştur. Öyle ki uzaydan çekilen bazı görüntüler bilim adamlarının marsta hayat var düşüncesine kanıt olarak gösterilebilmektedir. Mars gezegeninde daha önce yaşam olduğuna dair düşüncesi olan bir kişi de Dr. John Branderburg tur. Branderburg Mars gezegeninde daha önceden bazı uygarlıkların yaşadığını ve bir nükleer savaş sonrası nesillerinin yitirildiğini iddia eden bir teorisini Journal of Cosmology and Astroparticle Physics adlı dergide yazmıştır. Bu konu hakkında “Ölü Mars, Ölen Dünya “ adlı bir de kitap yazmıştır.
Branderburg’ un bu tezine kanıt olarak da Mars gezegeninde Ksenon-129 adında bir elementin olduğunu bu yapının ise sadece nükleer savaş sonrası kalabileceğini öne sürmekte.
Kaynak: Astroreview