İnternette gezinirken gözüme bir yazı takıldı köşe yazısı bu yazı çok hoşuma gitti yazarını tebrik ederim sanki düşüncelerimi aksetti bu yazıyı olduğu gibi size okutmak isterim hoşunuza gideceğini umarım..
İnternet Ahlakı
Son bir kaç yıldır internet aleminde “özgürlük” adı altında garip şeylere şahit oluyoruz. İnsanlara türlü hakaret ve küfürler savurup gezinen bir grup var ortalarda. Peki internet hakikaten de sanıldığı gibi hiç bir sınırlamanın olmadığı, her şeyi istediğimiz gibi söyleyebileceğimiz bir ortam mı? Günlük hayatı düzenleyen yasalar, ahlak kuralları varken internetin de yasaları ve ahlak kuralları olmalı mı? Gelin bu sorulara beraber cevap arayalım.
Türkiye’de “internet özgürlüğü” siyasi ortamın gerilmesi ile ayyuka çıktı. Önceleri de böyle şeyler vardı fakat insanlar ülkede yaşanan çeşitli olaylardan sonra internetin kitlesel gücünün farkına vardılar. Hal böyle olunca da kızgınlıklarını, kırgınlıklarını, tepkilerini, tebriklerini internet ağı üzerinden yayınlama ihtiyacı hissettiler.
Buraya kadar hiç bir problem yok aslında. Kimsenin kişilik haklarına saldırı olmadığı sürece nasıl bir problem olabilir ki? Ama maalesef insanlar klavyenin verdiği rahatlıkla işin cılkını çıkardılar. Gerçek hayatta olduğu gibi, her düşünceden, inançtan insanlar kendi aralarında gruplaşıp kendinden olmayana her ağzına geleni söylemeye başladılar. Çünkü fazlasıyla rahatlardı. Bilgisayar yada telefondan internete gir, istediğini yaz ve gönder tuşuna bas. Her şey bu kadar basitken bu insanları alıkoyan ne olabilirdi ki?
Peki bizim gibi düşünmeyen, inanmayan birisi neden bu hakaretleri hak etsin diye düşünüyor muyuz? Genellikle hayır. Peki düşünmeli miyiz? Kesinlikle evet
Karşımızdaki insanı sevelim, sevmeyelim kişilik haklarına saygı duymak zorundayız. “Ama kişilikleri yok ki hakları olsun” dediğinizi duyar gibiyim
Kişiliğinin olduğu yada olmadığını değerlendirmek bizim işimiz değil. Her ülke vatandaşının kişilik hakları var ve diğer insanlarda bu haklara saygı duymak zorunda.
14-15 yaşında çocuk geçmiş klavyenin başına öğretmenine, arkadaşına, siyasilere aklına kim gelirse saymış, sövmüş. Kendi gibi düşünenlerde “like”lamış. Bu kadar beğeni alınca iyice gaza gelmiş devam etmiş böyle şeyler yazmaya. Bu şekilde devam ettiğine göre kimse de uyarmamış. Çocuk da nasıl olsa özgürüm, herhangi bir yaptırım da yok diye düşünüp devam etmiş olmalı. İşin garibi aile büyükleri de ekli bu sosyal medya hesabında.
Şimdi bir de hakarete uğrayanların tarafından bakmalı olaya. İnsanlar iyi yada kötü olabilir, doğru yada yanlış yapabilirler. Bu herkesin kendi seçimi. Bizler bu insanlara hakaret etme gücünü nereden alıyoruz? Zaten düşündüğümüz gibi bir insansa emin olun yazılanları okusa dahi umursamıyor. Eğer düşündüğümüz gibi bir insan değilse internetin başında çıldırıyor. Düşünsenize internette birileri sizin hakkınızda doğru yada yanlış ayırt etmeden türlü türlü laflar etmiş.
Haliyle sinirlenirsiniz,moraliniz bozulur. Peki bunun önüne geçmek için yapabileceğiniz ne var? Koca bir hiç. Ucu üst düzey yöneticilere yada zengin insanlara dokunmadığı sürece dava açsanız da sonuçsuz kalıyor. Peki kişilik haklarımız bu kadar ucuz mu? Nerde kaldı bizleri koruyan yasalar, toplumsal düzeni sağlayan ahlak kuralları?
Sonuçta burası Türkiye deyip yine hayatımıza devam ediyoruz. İnsan olarak düşünmemiz gereken şeyler var. Bugün başkalarının haklarını gasp edersek, yarın birileri de mutlaka bizim haklarımızı gasp edecektir. Bugün başkalarını korumayan yasalar yarın bizleri de korumayacaktır. Unutmayalım ki diğer insanların haklarının başladığı yerde bizim haklarımız biter.
Yazıyı Yazan: Mehmet Akif ELİGÜL
Yayınlayan site:teknoreset.com