Modayı çağırıştıranlarLüks giyim ve kişisel bakım ürünleriyle de tanınan Hermes, Basel’e “ultra ince” bir model olan “Slim d’Hermes” ile gelmiş. Yalnızca “ince değil, “ultra ince” bir model olan Slim d’Hermes, grafik tasarımcı Philippe Apelog’un elinden çıkmış. Bu saatte “1” rakamı dışındakilerin tümü, değişik şekillerde tasarlanmış. Örneğin “8” rakamı, birbirine değmeyen iki değişik boyutta daire ile şekillendirilmiş.

Dünyanın en tanınmış saat markalarının da yerini aldığı fuarda, Breitling, Omega, Rolex, Patek Philippe gibi markaların en yeni ürünlerinin beraberinde elmaslarla “abartılmış” ve değeri 40 milyon doları bulan saatler de sergilendi.

Modayı çağırıştıranlarLüks giyim ve kişisel bakım ürünleriyle de tanınan Hermes, Basel’e “ultra ince” bir model olan “Slim d’Hermes” ile gelmiş. Yalnızca “ince değil, “ultra ince” bir model olan Slim d’Hermes, grafik tasarımcı Philippe Apelog’un elinden çıkmış. Bu saatte “1” rakamı dışındakilerin tümü, değişik şekillerde tasarlanmış. Örneğin “8” rakamı, birbirine değmeyen iki değişik boyutta daire ile şekillendirilmiş.

Paslanmaz çcelik ve altın kaplamalı versiyonları olan saatin fiyatı 20 bin ile 160 bin lira arasında değişiyor.Bulgari ise, daha çok fazla “iskelet”i andıran, bakışları kendisine çevirecek kadar ilgi çekici tasarıma sahip bir saat getirmiş. “Tourbillion Saphir” adı verilmekte olan saat, koyu renkli ve derinliği olan bir kasaya ve çıplak bir mekanizmaya sahip. Yeni versiyon olan “Ultranero”da, bu derinlik, siyah titanyum çerçeve ve yeşil renkli çizgilerle belirginleşirken, içinde beyaz yakut da kullanılmış. Saatin en üst versiyonu yaklaşık olarak 520 bin Türk Lirası.

Saat sadece onun süsü gibi kalmış!Baselworld Saat Fuarı’nda en ses getiren ürünlerden biri ise, kuşkusuz “Graff Diamonds” şirketinin sunduğu saat oldu. Esasen üzerinde mevcut bulunan elmaslar sebebiyle onu bir saat olarak nitelemek zor olsa da, mutlaka öyle olduğu belirtiliyor ve değeri de yaklaşık olarak 40 milyon doları buluyor.152 karatlık beyaz elmaslarla şekillendirilen çok büyük kaidenin ortasına “tutturulmuş” ve 38 karatlık kusursuz elmaslarla çevrili minik “saat”, istenildiğinde ana kaideden çıkarılabiliyor. 40 milyon dolar… Başka söze ihtiyaç yok tabii!..

Köprüler ve Roma…Pek çok fazla saat markası, kendisini “ikonik” olarak nitelerken, kökleri 19. yüzyıla dayanan Girard-Perregaux, bunu hak edenlerden. “Tourbillion” adı verilmekte olan saatiyle dikkatleri çekti. Kadranında “üç altın köprü”ye sahip saat, bu sene tekrardan tasarlanmış. Bütün köprüler titanyumdan yapılırken, köprülerin şekilleri birbirinden değişik ve Zaha Hadid’in çizdiği köprüler gibi eserlerden ilham alınmış. 350 bin liranın üzerinde fiyata sahip.Christophe Claret’nin “Aventicum” ise, Claret’nin kendi tasarımı. Çocukluk zamanından bu yana incelediği Roma tarihi ve mimarisi, Aventicum’a aktarılmış. Saatin ortasında, 2 yy’dan kalma filozof Marcus Aurelius’un altın heykelinin bir minyatürü var. Kadran ise, Roma imparatorluğu binalarının avlularını hatırlatıyor. 127 bin ile 160 bin lira arasında fiyatı var. Ulysse Nardin ise, Roma imparatorluğuna ilgi gösteren bir başka marka. Şayet bir değişik … “Hannibal Minute Repeater” adını verdiği saat, İtalya’yı 15 sene boyunca işgal etmiş, Kartacalı komutan Hannibal’in adını taşıyor. Zaten kadranında da Hannibal, fil ve savaşçılardan oluşan bir sahne bulunuyor . Bu antik savaş manzaralı saatin fiyatı 1.9 milyon lirayı buluyor. Bu konu hakkında yorum yapmaktan çekinmeyiniz

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz