Akıllı cep telefonları çağımızın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
Çığ gibi büyüyen teknoloji dünyasını göz önünde bulundurduğumuzda, bu gelişmelerden cep telefonlarının hak ettiği payı alması zaten kaçınılmazdı.
Ancak teknolojinin bilinçli kullanılmasının ne kadar gerekli olduğunu hepimiz biliyoruz.
Tüm bunların bilinmesine rağmen artık adım başında kafasını akıllı telefonuna gömmüş bir çocuk ile karşılaşıyoruz.
Yolculuk yaparken, yemek yerken hatta ders çalışırken bile 8-12 yaş arasındaki çocuklar telefonlarını ellerinden bırakmayan ve bağımlılık olarak bunu engelleyemeyen bireylere dönüştüler.
Bu durumun aşılmasında ailelere büyük görev düşüyor.
Öncelikle çocuklarına bu durumun ne kadar yanlış olduğunu ve sosyal hayattan git gide kopmaya başladıklarını anlatmaları gerekiyor.
Ancak sorumluluklarını yerine getirmeyen birçok aile yüzünden çocuklar toplumdan uzak ve sosyal hayatta başarısız olarak büyüyor.
Eğer ailenin iyi niyetli çabalarına rağmen çocukları telefonlarından kopamıyorsa, psikolojik destek bir çare olabilir.
Ancak psikolojik destek genellikle ailelerin bilinçsizliğinden ve geç kalmışlığından dolayı fayda etmemektedir.
Yani bir çocuğun akıllı telefonlar hatta tüm teknolojik ürünler arasındaki mesafeyi belirleyecek olan elbette onları yetiştiren aileleridir.
Bu anlamda aileler çocuklarını doğumdan ergenlik dönemine kadar dikkatli bir şekilde izlemeli ve çocuklarını sosyal hayattan koparacak bu tarz durumlardan uzak tutmalıdır.
Eğer böyle olmazsa milyonlarca insanın hayatını kolaylaştıran birçok teknolojik ürün sizin çocuğunuzun hayatını zehir edebilir.
Bunun olmasını istemezsiniz değil mi?
