Bilimin ve teknolojinin geldiğini seviye ve bu durumun doğurduğu negatif sonuçlar zaten uzun bir süredir tartışılıyor.
Sosyal yaşamımızı sıfıra indirgeyen teknolojik gelişmeler artık çevremizde hiçbir şeyden habersiz yaşamını sürdüren diğer canlıların da yaşamını tehdit etmeye başladı.
Bilindiği gibi elektrik enerjisinin hayatımızda artık çok büyük bir yeri var.
Genelde barajlardan ürettiğimiz bu enerji için son dönemde birçok alternatif kaynak ortaya çıktı.
Bu kaynaklardan en önemlisi de güneş ve rüzgar enerjisi.
Hatta bu yöntemler çevreye de zarar vermediği için büyük övgülere maruz kalıyor ve geleceğin enerji üretim kaynakları olarak gösteriliyor.
BrightSource Energy dünyanın en büyük güneş enerjisi merkezi olma özelliğini taşıyor.
Bu merkez ABD’nin Ivanpah bölgesinde bulunuyor.
Merkezin bünyesinde bulunan 300 civarında ayna güneş ışınlarının tek bir noktada toplanmasını sağlıyor.
Bu devasa merkez açılmadan önce pek çok çevreci kuruluş eylemlerde bulunmuş ve doğal yaşamın tehlikeye atıldığını belirtmişti.
Ancak bu uyarılar çoğu zaman olduğu gibi yine dikkate alınmadı ve merkez açıldı.
Son olarak yine doğal yaşamı korumak için kampanyalar yürüten ABD Balık ve Doğal Yaşam servisi konu ile ilgili araştırmalar yapmaya başladı.
Bu araştırmalar sonucunda böcek ve kuşların yanlış yola saparak tesisin içerisine doğru uçtuğu anlaşılmış oldu.
Bu yüzden birçok canlı yanarak yaşama gözlerini yumuyor.
Bu gelişmenin ardından merkeze çeşitli yaptırımların uygulanabileceği konuşuluyor.
Bu yaptırımlar arasında yeni güneş merkezlerinin açılmaması gibi büyük hamleler de bulunuyor.
Bakalım bu gelişmeler şirketlerin ranttan çok çevre için bir şeyler yapmasını sağlayabilecek mi?
Kaynak: sploid.gizmodo.com
